6 Temmuz 2018 Cuma

TEK BAŞINA DAHA ÇOK KAZANABİLİR MİYİZ?


İnsanın bütün işlerinde takım çalışması olmayabilir. Bazı işleri hobi olarak ya da dinlenmek için yaparız. Dolayısıyla çok daha fazla kazanmayı amaçlamıyor olabiliriz. Fakat, bütün işlerimizde yalnız olmakla ve sadece kendi kazandığımızla yetinmek dar görüşlülük olur diye düşünüyorum.

İnsanlar, takım çalışmasına ya da başkalarıyla birlikte kazanmaya bazen “kullanılmak” olarak bakıyorlar. Başkalarının da kazanmasına izin vererek gelirlerini arttırmak yerine, başkalarının da kazanmasına izin vermeyerek dar gelirli olarak yaşayıp gidiyorlar.

Bu iki bakış açısı farklı sonuçlar veriyor elbette. Takım çalışmasına ve başkalarıyla birlikte kazanmaya açık insanların maddi-manevi daha varlıklı olduklarını görebiliyorum. Egoları/ gururları ve başka sebeplerden dolayı takım çalışması yapmayı reddeden “İnsan kahrı çekemem”, “başkaları benim sırtımdan kazanmasın” diyen bir sürü insan, günde on saat sadece başkalarına kazandırdıklarını, emekli oldukları zaman ellerine bir şey kalmadığını görmüyorlar.

Hayatta her şeyin bedeli var. Keşke öyle olmasaydı. Ama öyle. Hayatın güzelliği de burada, zira bedavanın tadı olmaz, kıymeti bilinmez. Eğer daha çok kazanmak, yaşımız ilerleyip bizim “emekleme” sürecimiz başlamadan önce ciddi anlamda emekli olmak istiyorsak, takım çalışmalarına açık olmak gerekiyor. Yurt içinde ve yurt dışında bir sürü insanla tanıştım. Başarılı olup da diğer insanlarla ortak çalışma yapmayan, başkalarına kazandırmayan kimseyi görmedim. Sıra dışı yetenekleri olan insanlar için bile durum aynı. Cem Yılmaz’ın DVD’lerinden birini seyrettiyseniz, gösterinin sonunda emeği geçen insanların listesinin ne kadar uzun olduğunu görmüşsünüzdür. Yanlış hatırlamıyorsam, elli kişiden fazlaydı.

Takım çalışması derken aslında her açıdan bakmaya çalışıyorum. Sözgelimi bir televizyon yayınını beğenmediğinizde, aynı şekilde düşünen ve hisseden arkadaşlarınızla birlikte tepki verebilirsiniz. Bir çok insanın aynı tepkiyi vermesi, sizin tek başınıza verdiğiniz tepkiden daha etkili olacaktır. Tepki verme ve ses getirme konusunda da, örgütlenen, takım çalışması yapan insanların daha başarılı olduğunu görüyoruz.

İnsanlar, örgütlenmek istemiyorlar. Şu ya da bu isim altında anılmak hoşlarına gitmiyor. Ama örgütlenen insanların elde ettikleri imkanları da istiyorlar. Klasik tabirle, cennete gitmek istiyorlar ama ölmek istemiyorlar. Halbuki insanlar, bize nasılsa bazı isimler koyacaklar, neden bu isimleri biz seçmeyelim?

Ofisteki arkadaşlarını idare etmek ya da patronlarını daha iyi anlamak için eşini ve çocuklarını anlamak için okuduğundan fazla kitap okuyan insanlar var. Halbuki Takım çalışması ve insan ilişkilerini geliştirerek çok daha fazla gelir, çevre ve sosyal tatmin sağlanabilir. Zaten okumaya, gelişmeye açıksam, neden sadece maddi-manevi üst tavanı “besbelli” olan potansiyel için kendimi yorayım. “Geçimsiz” ofis arkadaşımı kızdırmamak için harcadığım sabır ve potansiyelle, sözgelimi her akşam bir iş adamına kitap tanıtabilir ve hem para hem çevre kazanabilirim. Eğitim sürecimi biraz daha büyüterek hem çalıştığım kurumda seçkin bir takım oyuncusu olabilir hem de kendi işimi kurabilirim.

Takım çalışması ve başkalarına kazandırmakla ilgili aklıma gelenler bunlardı.

-----------
Schenzen, Çin-----------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder