Bol bol söyleşi dinleyen ve aynı zamanda seminer veren birisi olarak bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir söyleşi gitmeden önce, seminerin içeriğini okuyun. Seminercinin size vaat etmediği bir şeyi bekleyip hayal kırıklığına uğramayın. Hazırlıksız gittiğiniz bir seminerden aslında yararlı bir şeyler alabilecekken, yanlış beklentileriniz yüzünden, boş dönebilirsiniz.
Hiç bir seminerde, hiç bir konuyla ilgili bir sihirli çözüm yoktur. Bir semineri “sihirli bir değnek arayışıyla” dinliyorsanız, bu beklentinin boşa olduğunu söylemeliyim. Ancak önemli bir noktada takılmışsınızdır ve bir çözüm arıyorsunuzdur. Bu ruh hâli içinde, kafanızdaki kilidi açan bir çözüme ulaşabilirsiniz. Fakat bu durum, daha çok hareket hâlinde ve bildiklerini hayata dökerken, doğal olarak bazı sorunlarla karşılaşan kişiler için geçerlidir.
Seminerlerde yeni şeylerden çok yararlı tekrarlar veya aynı konuya farklı bakış açıları bulabilirsiniz. Tek bir seminer dinleyerek çok iyi bir iletişimci, çok iyi bir satıcı olamaz veya bir alanda birden bire becerikli birisi olup çıkamazsınız.
Seminerler de anlatılan şeyler, genellikle temellerle ilgili ilkelerdir. Sözgelimi iletişim konusunda gelişmek için bazı temel konuları uygulamıyorsanız, bir sonraki seminerde yeni bir şey duymazsınız. Fakat bazı bilgileri tekrar tekrar duymak ve harekete geçmek arzusuyla seminerlere gidebilirsiniz ve bu oldukça mantıklıdır. Çünkü genellikle bazı şeyleri uygulamaya koymadan önce, onları çok duymamız gerekir.
Gününüzü programlamıyor, her gün kendi alanınızda kitaplar okumuyor veya eleştirileri göze alıp ilgi duyduğunuz alanda harekete geçmiyorsanız, seminerciler veya konuşmacılar size yardımcı olamazlar. Harekete hazırsanız, çok sıradan konuşmalar bile size ilham verebilir.
Seminerlere giderken, “bakalım konuşmacı bizi etkileyecek mi?” düşüncesiyle değil, “mutlaka bir şeyler öğreneceğim” kararıyla gidin. Eleştirmen gibi değil, alıcı bir zihinle dinleyin. Semineri veren kişi, size yine sizin izin verdiğiniz ölçüde yardımcı olabilir. Bir kere oraya gitmeye ve seminerciyi dinlemeye karar verdiniz ve zamanınızı harcıyorsunuz. Bu süreçten kârlı çıkmalısınız.
Semineri dinlerken ben “ben bunları biliyor muyum?” sorusunu değil “bu anlatılanları doğru buluyor muyum? Doğru buluyorsam uyguluyor muyum?” sorusunu sorun.
Seminer dinlediğiniz konudaki hayalleriniz ve hedefleriniz net değilse seminerciler size yardımcı olamazlar. Sözgelimi, hayatınızda konuyla ilgili hiçbir net hayal veya net hedef yoksa, ama büyük bir iletişimci olmak istediğinizi söylüyorsanız, hiçbir bilgi işinize yaramaz. Çünkü beyninizin ve kalbiniz “neden, büyük bir iletişimci olmak istiyorsun?”sorusuna net bir cevap alamadıkları için size yardımcı olamazlar.
Yukarda verdiğim ilkelerin, dinlediğiniz seminerlerden daha çok yararlanmanız konusunda yardımcı olacaklarına inanıyorum.
Hiç bir seminerde, hiç bir konuyla ilgili bir sihirli çözüm yoktur. Bir semineri “sihirli bir değnek arayışıyla” dinliyorsanız, bu beklentinin boşa olduğunu söylemeliyim. Ancak önemli bir noktada takılmışsınızdır ve bir çözüm arıyorsunuzdur. Bu ruh hâli içinde, kafanızdaki kilidi açan bir çözüme ulaşabilirsiniz. Fakat bu durum, daha çok hareket hâlinde ve bildiklerini hayata dökerken, doğal olarak bazı sorunlarla karşılaşan kişiler için geçerlidir.
Seminerlerde yeni şeylerden çok yararlı tekrarlar veya aynı konuya farklı bakış açıları bulabilirsiniz. Tek bir seminer dinleyerek çok iyi bir iletişimci, çok iyi bir satıcı olamaz veya bir alanda birden bire becerikli birisi olup çıkamazsınız.
Seminerler de anlatılan şeyler, genellikle temellerle ilgili ilkelerdir. Sözgelimi iletişim konusunda gelişmek için bazı temel konuları uygulamıyorsanız, bir sonraki seminerde yeni bir şey duymazsınız. Fakat bazı bilgileri tekrar tekrar duymak ve harekete geçmek arzusuyla seminerlere gidebilirsiniz ve bu oldukça mantıklıdır. Çünkü genellikle bazı şeyleri uygulamaya koymadan önce, onları çok duymamız gerekir.
Gününüzü programlamıyor, her gün kendi alanınızda kitaplar okumuyor veya eleştirileri göze alıp ilgi duyduğunuz alanda harekete geçmiyorsanız, seminerciler veya konuşmacılar size yardımcı olamazlar. Harekete hazırsanız, çok sıradan konuşmalar bile size ilham verebilir.
Seminerlere giderken, “bakalım konuşmacı bizi etkileyecek mi?” düşüncesiyle değil, “mutlaka bir şeyler öğreneceğim” kararıyla gidin. Eleştirmen gibi değil, alıcı bir zihinle dinleyin. Semineri veren kişi, size yine sizin izin verdiğiniz ölçüde yardımcı olabilir. Bir kere oraya gitmeye ve seminerciyi dinlemeye karar verdiniz ve zamanınızı harcıyorsunuz. Bu süreçten kârlı çıkmalısınız.
Semineri dinlerken ben “ben bunları biliyor muyum?” sorusunu değil “bu anlatılanları doğru buluyor muyum? Doğru buluyorsam uyguluyor muyum?” sorusunu sorun.
Seminer dinlediğiniz konudaki hayalleriniz ve hedefleriniz net değilse seminerciler size yardımcı olamazlar. Sözgelimi, hayatınızda konuyla ilgili hiçbir net hayal veya net hedef yoksa, ama büyük bir iletişimci olmak istediğinizi söylüyorsanız, hiçbir bilgi işinize yaramaz. Çünkü beyninizin ve kalbiniz “neden, büyük bir iletişimci olmak istiyorsun?”sorusuna net bir cevap alamadıkları için size yardımcı olamazlar.
Yukarda verdiğim ilkelerin, dinlediğiniz seminerlerden daha çok yararlanmanız konusunda yardımcı olacaklarına inanıyorum.
-----------------------
savassenel@gmail.com, savassenel@yahoo.com
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder