Benim neden arabam yok? Neden arkalarında markalarını görene kadar arabaları tanıyamıyorum? Niye teknik altyapıları yerine, arabaların tasarımlarındaki ana fikri yakalamaya çalışıyorum? Neden bir araba görmek, beni bir film görmek, iyi bir kitaba dokunmak ya da güzel bir müzik albümü kadar heyecanlandırmıyor?
Bunların cevaplarını uzun zaman düşündüm? Parasızlık mı? Hayır? Araba sahibi olmanın parayla ilgisi olmadığını uzun zaman önce anladım. Pahalı arabaların, park ücreti ödememek için sokak aralarına park edildiğini görünce, her arabası olanın parası da olduğunu düşünmenin yanlışlığını kavradım. Bugün al, ömür boyu öde kampanyalarını düşündüğümde de aynı sonuca vardım.
Evimdeki işlenmiş selülozlara (kitap ve dergiler) ve işlenmiş plastik parçalarına (kasetler ve CD'ler) bakınca, aslında bir iki araba alacak kadar parayı harcadığımı farkına vardım.
O halde neden? Neden arabam yok?
Belli ki, finansal zekamve arabalara olan ilgim ve zayıf. Araba almak bana heyecan verseydi, iyi bir para yönetimiyle hem araba, hem de işlenmiş selüloz ve işlenmiş plastik alabilirdim.
Fakat bütün suç annem de ve babam da. Ben çocukken, babam durmadan kitap alırdı ve okurdu. Hala da okur. Arabası olmadı. Merhum annem de, okuma yazma bilmediğim zamanlarda beni şefkatle yamacına alır ve müşfik sesiyle, satın aldığım ama okuyamadığım dergileri bana yüksek sesle okurdu.
Beni onlar, bu yola ittiler. Okumakla geçen onca zaman, beni hep eşyanın ötesini düşünmeye alıştırdı. Sözgelimi "bu araba saatte şu kadar hız yapar" ifadesinden çok, "Sürücüye arabasıyla aslında tek vücut olduğu hissini verebilecek bir tasarım mümkün mü?" gibi sorular ilgimi çekmeye başladı.
Ama uzmanlara göre insan heyecanlanmayı öğrenebilirmiş. Ben de arabaları görünce heyecanlanmaya çalışıyorum. "Ah ah ne güzel arabaymış, aman nasıl bir şeymiş!" diyerek gülümsüyorum.
Şimdi büyüyen bir ailem ve işim var. Araba şart oldu. Araba almak fikri beni hala heyecanlandırmıyor. Ama arabamızla ailece dolaşabilmek, pikniklere, gezilere gitmek fikri beni heyecanlandırıyor. Annemizi, babalarımızı istedikleri yere götürmek düşüncesi bana heyecan veriyor.
Sanırım resimdeki gibi bir araba alacağım.
---------
Savaş ŞENEL: İngilizce Öğretmeni, İletişim Danışmanı, Okunaklı-Anlaşılır Yazarlık Koçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder