6 Temmuz 2018 Cuma

DÜNYA-AHİRET ELMAS OLUN!




“Dünya-ahiret kardeşiz ya da arkadaşız” gibi ifadeleri eskiden çok duyardım. Bunlar uzun soluklu bir dostluğu anlatmak için kullanılan ifadelerdi. “Sadece dünya hayatını düşünerek değil sonsuzluğu düşünerek evleniyoruz ya da dost oluyoruz” gibi bir mesaj vardı bu sözlerde. Ölümden sonraki hayata ister inanın-ister inanmayın. Fakat şunu kabul etmemiz gerekir diye düşünüyorum: Sonsuz bir süreçte birlikteliği hesaplayan evli bir çiftin, iki arkadaşın ya da iki dostun tavırları farklı olsa gerek.

Ben de dünya-ahiret elmas olun diyorum. Bu benim okuyucularım ve dostlarım için duam olsun. Eğer ölüm ötesi hayat, üzerinde fazlaca durduğunuz bir konu değilse, “dünya-ahiret elmas olun” şeklindeki duamı bir iyi niyet dileği olarak da alabilirsiniz.

Çok boyutlu bir kalite söz konusu olduğunda neden elmas kelimesi kullanılır? Zira elmasın kendisinde çok yönlü bir kalite vardır. Elmas, sadece parasal bir değeri ifade etmez. Elmas, zarafet, ışıltı ve varlıklı olma halinin sembolüdür. Elmas niteliklerine sahip bir insan, belki zengindir belki değildir, ama mutlaka varlıklıdır, değerlidir.

Elmas, bildiğimiz kömürdür. Fakat onu farklı yapan süreç ve içten yanarak olgunlaşmasıdır. Elması elmas yapan, ne sadece geçirdiği süreç ne de ısıdır. Elmas olmak isteyen kömür, uzun bir zaman boyunca içten içe alevsizce yanacaktır. Elmas olmanın şartı budur. Yani kömürü birden yüksek ısıya maruz bıraktığınızda elmas olmaz ya da yanmadan yıllarca toprağın altında kalmak da kömürü elmas yapmaz. Elmas olmak için uzun zaman boyunca ve ağır ağır yanmak gerekir. Bu yanma-olgunlaşma süreci, kömürü arındırır, onu dönüştürür ve en sonunda elmas haline getirir. Elmas, biraz traşlandığında harika bir hazineye dönüşür.

Bu açıdan elmas, ne yalnızca bir taştır ne de yalnızca para anlamına gelir. İnsan olmanın hakkını verme babında, elmas alegorisini çok seviyorum. Sevdiklerime “dünya-ahiret elmas” olun diyorum. Ahireti de katmamın sebebi, sonsuzluğu hesaba katmaktır. Sadece yaşarken değil, insanların gördüğü hallerde ve zamanlarda değil, her zaman değerli olun-değerle anılın dileğini vurguluyorum. İnsanların yanında ışıltılı, dışardan parıltılı ama içten kırılmış, kömürleşmiş bir insana elmas değil sadece taklit denir diye düşünüyorum. Bu insanlar, diğer insanları bir damla bile sevmezler. Sadece sempatik davranırlar. İşlerini yaparken gözettikleri sadece kendi hedefleridir, başkalarını gerçekten düşünmezler. Bu tipler, durumlarına göre iyi bir taklit olabilirler, ama onlar, elmas değillerdir.


Belki insanları kandırabilirler. Ama Tanrıyı kandıramazlar. Siz Tanrıya belki inanıyorsunuz belki de üzerinde düşünmediniz. Fakat ben Tanrıya inanıyorum. Ölünce toprak olup-yok olmak düşüncesi beni tatmin etmedi. Bunca güzelliğin sadece toprak olacağı, insanların-özellikle sanatçıların sonsuzluğa duyduğu özlemin ve açlığın cevapsız kalması fikri içime sinmedi. Belki duygusal bir yaklaşımdır. Ama sevgi de bir duygu olmakla birlikte bir yandan da bir o kadar gerçek değil mi? Sevgiye karşı olabilir, sonsuzluğa karşı da… İçimdeki istek, içimdeki sonsuzluk beklentisi bir karşılık gerektirmez mi diye düşünüyorum.

Dünya-ahiret, başka bir tabirle sonsuza kadar elmas olun-elmas kalın!
-----------

www.suskunadam.blogspot.com


-----------
Blog güncellemelerinden haberdar olmak ya da yazarla iletişime geçmek istiyorsanız:

MSN: konudankonuya@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder