Bir bankanın “İstanbul Arabasız Çekilmez!” diyen “gerzek” reklâmını bir belediye otobüsünün arkasında görünce, gülümseyip şöyle düşünmüştüm: “İstanbul asıl, MP3 çalar ve benzeri cihazlar olmadan çekilmez!” Çünkü, “bugün al, ömür boyu öde!” kampanyalarıyla araba alanlar yüzünden, 15 dakikalık yolu 30-45 dakika gittiğimiz İstanbul’da, bir şeyler dinlemeden zaman geçmez! Bunları düşünürken de bir şeyler dinliyordum.
Ben kendimi bildim-bileli, okuma fırsatı bulamadığım zamanlarda bir şeyler dinlerim!
Hareket hâlindeyken dinleme serüvenim, lise bir öğrencisiyken, “walkman” denen icatla tanışmamla başladı. O gece hemen bakkala koşup pil alıp önce Bülent Ersoy’un bir albümünü “stereo” dinlemiştim. Ertesi gün de, walkmanime “Dire Straits”in “Love Over Gold” adlı albümü koyup gezmeye çıkmıştım. Sınırsız seyahat imkânı veren bir “Mavi Kartım” vardı ve ilk gördüğüm belediye otobüsüne atlayıp -müzik dinleyerek- İstanbul’u dolaşmaya başladım. Sokaklarda ve sadece kendiniz duyabileceğiniz bir şekilde müzik dinleyebilmek, o sıralar herkes için farklı, ama benim için İnanılmaz bir şeydi!
Daha sonraları sadece müzik değil, Türkçe veya başka dilde verilmiş seminerler, konuşmalar, İngilizce, Fransızca veya Çince sesli dokumanlar dinledim! Bu alışkanlığım sayesinde, toplu taşıma araçlarında yüzlerce seminer ve konuşma dinlemişimdir. Böyle bir gün bir şeyler dinlediğim sırada, birisi beni hafifçe dürtüp şunu söylemişti: “Ağabey ne kadar huzurlu bir hâliniz var! Ben İstanbul’a yeni geldim ve daha şimdiden bu koşuşturma beni bitirdi! Siz nasıl böyle olabiliyorsunuz?”
Bugün de, okuyamadığım zamanlarda, bir şeyler dinlerim. MP çalarımda, her zaman bir şeyler olur! Peki, bu aralar MP3 çalarımda neler var?
Teoman’dan “Aşk Kırıntıları” ve “Renkli Rüyalar Oteli”, Slumdog adlı filmden “Sera Sera”, “Latika's Theme” ve “Vande Mataram” adlı şarkılar-çalışmalar, Metallica’dan “Fade to Black”, Kenan Doğulu’dan “Aklım Karıştı”, Ayla Dikmen’den “Anlamazdın”, Bob Dylan’dan “One More Cup of Coffee”, Gökhan Türkmen’den “Büyük İnsan) (2008 orijinal versiyonu), Katie Melua’dan “If You Were A Sailboat” ve Kıraç’tan hüzünlü bir türkü var.
Ayrıca Pierre Loti’nin “Pêcheur d’Islande By” adlı Fransızca olarak seslendirilmiş hikâyesi, Ghandi’nin sözlerinden derlenmiş ve İngilizce olarak seslendirilmiş bir kitap da MP3 çalarımda yer alır.
Paulo Coelho’nun “Zahir” adlı ve İngilizce olarak seslendirilmiş olan romanı da zaman zaman dinlediklerim arasında.
İlkem bellidir: “Okuyamazsam, dinlerim!”
İstanbul beni affetsin, ama bu şehirde bir şeyler dinlemeden yaşanmaz!
-----------------------
savassenel@gmail.com, savassenel@yahoo.com
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder