21 Haziran 2009 Pazar

İnsanlar Sizi Çok mu Seviyorlar?


İnsanlar sizi sevdiklerini ve sohbetinizden hoşlandıklarını mı söylüyorlar? Bunun güzel bir şey olduğunu söylemeye gerek bile yok. Fakat zamanla bazı insanların sizi sadece sevdiklerini, ama tavsiye ettiğiniz kitapları okumadıklarının ve tavsiye ettiğiniz filmleri seyretmediklerinin farkına vardığınızda ne yapardınız?

Bu durumda sizi küçük bir hayal kırıklığı bekler. Onların hayatlarına olumlu bir anlamda bulunmak amacıyla büyük bir hevesle önerdiğiniz filmlerin ve kitapların onlarda merak uyandırmadığını görmek can sıkıcıdır. Elbette sevdiklerimiz, bizim onlara tavsiye ettiğimiz her şeyi yapmayacaklardır. Böyle bir beklenti gerçekçi değildir. Bununla birlikte “ağzı açık” sizi dinleyen bazı dostlarınızın onlara tavsiye ettiğiniz 20 kitaptan birini bile okumaması acaba ne anlama gelir?

Bunun birçok sebebi olabilir. Belki sadece, sizin ses tonunuzdan hoşlanıyorlardır. Sesiniz onlara müzik gibi geliyordur ve sizi dinlemeleri içerikle ilgili değildir! Belki de size inanmıyorlardır. Sizi kendilerince olmanız gereken yerde görmeyip, “okumak bu kadar iyi bir şey olsaydı önce o yararını görürdü!” şeklinde düşünüyorlardır. Bunların yanında belki de “şifahî kültür” bağımlısı olmuşlardır. Kaynaklara ulaşıp almak yerine güvendikleri insanları dinleyip onlardan öğrenmek daha güvenli ve daha kolay geliyordur. Kim bilir?

Belki de siz yanlış insanlarla muhatap oluyorsunuzdur. Besleyerek sizden kurtarmak istediğiniz, kaynaklara ulaştırmak istediğiniz insanlardan çok şey bekliyorsunuzdur. Onların sorunlarından şikâyet etmelerini gereğinden fazla ciddiye alıyorsunuzdur. Onlar sosyal varlıklarını belki de böyle hissediyorlardır. Aslında aradıkları şey belki de sorunlarını gerçekten çözmek değildir. “Ben de bu dünyadayım, acı çekiyorum ve var oluşumu en iyi idrak ettiğim tavır budur!” diyorlardır. Öyleyse bu durumu iyi çözümlemekte yarar var diye düşünüyorum.

Ben özgürlüğünü okumakla ve kaynaklara ulaşmakla bulmuş bir insanım. Dolayısıyla insanları özgürleştirmenin yolu olarak da bunu kullanmak istiyorum. Benimle tanışan insanların kitaplarla da tanışmalarını arzu ediyorum. Beni esirim olmasınlar, ideallerinin, kitapların, filmlerin esirleri olsunlar istiyorum. Belki de veya belli ki bazılarından çok şey istiyorum.

İstemeye devam edeceğim. Saygı duydukları ve değer verdikleri insanları dinlesinler. Ben de saygı duyduğum ve değer verdiğim insanları dinliyorum ve bu da çok hoşuma gidiyor. Ama onların okumamı, dinlememi veya seyretmemi istedikleriyle daha çok ilgileniyorum veya ilgilendiğimi sanıyorum.

Keşke bilgi almadan yaşamak, gerçekten istediğimiz hayatı getirseydi. Ama getirmiyor! Getirdiğini düşünseniz de, belki de istediğiniz hayat o değil. Okumaksızın ne kadar seçenek görebiliriz ki?

Sizden tek bir isteğim var. Eğer iki şeyden birini ihmal etmeniz gerekiyorsa, eğer günlük programınız ikisini birden hatırlamaya uygun değilse, beni unutun ama okumayı hatırlayın. Olmaz mı?

Bu, benim için sorun olmaz, çünkü okumaya devam etiğiniz sürece, nasılsa beni daha çok anlayacak ve daha çok hatırlayacaksınız!

-----------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder