5 Eylül 2013 Perşembe

Öğrenmeye kapalı olmak, bütün dertlerin kaynağı!




Bilmediğim çok şey var. Uzman olduğumu düşündüğüm alanlarda da kendimi güncellemem gerekiyor. Yeni konularda da öğrenmeye açık olmaya çalışırım. Oğlumdan bilgisayar programları hakkında bilgi edinirim. Bilgi kaynağım olan kişi veya kişiler, öğretme zenaatını tam bilmeseler de, ben oturumu yönetirim ve bilgileri muhatabımdan tane tane anlayabileceğim şekilde alırım.

Bir gün bir bilgisayar modeli hakkında bilgi almak istemiştim ve muhatabım bana "cigabit", "intel inside" vs. gibi terimlerle bilgi veriyordu. Ben elektroniğe tamamen yabancı değilsem de, onca terimi birden çözümleyemedim ve dedim ki: "Meselâ bana söz konusu hafızanın kaç film alabileceğini söylerseniz, daha iyi anlarım." Bunun üzerine muhatabım Emine S. Beder'in gramla değil de, bardakla yemek tarifi vermesi gibi, bana daha anlaşılabilir bir şekilde bilgi vermeye başladı!

İşin garip kısmı ise, öğrenmeye kapalı insan sayısının sandığımdan daha fazla olması. Yoksa bunca kaynak içinde neden insanlar çok hayatî konularda bilgisiz kalsınlar ki? Bize verilmiş olan "erkekler otomatik olarak, finansal zekaya sahiptirler", "bir erkek otomatik olarak kadınları anlar" veya "bir kadın kendi duygularının farkındadır" gibi telkinlerin de bunda etkisi var. Dolayısıyla söz gelimi, biz erkekler, kadınları daha iyi anlamamızı sağlayabilecek olan bir kitabı okumaya gerek görmüyoruz. 

Bir gün bir 40'lı yaşlardaki bir danışanıma eşine okuması üzere tavsiye etmesi için bir kitap adı vermiştim. Bu bayan eşine bu kitabı önermiş ve o da kitabı incelemiş ve basit bulmuş. Hâlbuki kitabı iyi analiz etseydi, kitap zaten ona kişilik tipinin her şeyi karmaşık hâle getirme ve olayları yalın görememe gibi eğilimleri olduğunu anlatacaktı. Kitap, aslında o okuru uyarmak istediği mükemmelcilik hastalığının kurbanı olmuştu! Aslında kurban vaziyetine giren taraf, kitap değildi. Çünkü kitap çok okunan bir kitap. Esas mağdur olan taraf, başarılı kişilik analizleri yapan bir kitabı okumaya değer görmek için, o kitapta quantum fiziğini anlatan bir kitabın derinliğini arayan kişiydi! 

Şu veya bu sebepten dolayı öğrenmeye kapalıyız. 

Öğrenmeye kapalı olmaktaki en büyük engellerden birisi de, sanırım, söz gelimi, bir insanın iyi bir kariyeri olması. Bir alanda başarılı olmamız, bize başka alanlarda da "otomatik olarak başarılı olacağımız hissini verebilir. Örnek: İyi bir sunucu veya radyo programcısı oldukları için, kendilerini aynı zamanda iyi bir yazar da sanan ve yazmış oldukları şeylerin ne anlama geldiklerini bir hafta sonra kendileri de anlamayan insanlar! İşin garibi, kendi alanlarında öğrenmeye açık, ama başka alanlarda aynı açıklığı göstermeyen pek çok insan var. 

Türkiye'de sorun öğrenmeye kapalı olmaktır. Yoksa "internet" denen icat, eksiğinizi ve aradığınız şeyi biliyorsanız, size neredeyse sonsuz sayıda kaynak sağlıyor. 

Öğrenmeyi öğrenmeliyiz. İyi bir baba, eş, anne olmanın bütün gereklerini bilemeyebiliriz. Bu elbette insanı rahatsız eder, ama esas üzücü olan şey, öğrenmemekte ve bu eksikleri gidermemekte ısrar etmektir. 
-------


Bu yazıya eşlik eden melodiler: Spy Game; Beirut, War Zone
----------------------
-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder