17 Haziran 2011 Cuma

Türkiye’de manipülasyon esastır! Bırakın kazan-kazan iletişim geyiklerini!


Bugüne değin anlattığım her şeyi boş verin: Siz en iyisi insanları manipüle etmeyi, yani onları amacınız doğrultusunda ve onlar fark etmeden yönlendirmeyi öğrenin. Birisiyle karşılaştığınız zaman önce onun veya onların kazan-kazan türü ilişkilerinden anlayıp-anlamadığını yoklayın: Bundan anlamıyorsa, onu veya onları manipüle etmekten başka çareniz kalmamış demektir. Size bazı örnekler sunayım; ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız:

- Sözgelimi İngilizce öğrenmenin sabır ve strateji gerektirdiğini anlatmayın; İngilizceyi istediği gibi öğrenebileceğini söyleyin. O kişinin parasını nasılsa başkaları alacak; siz doğrucu olmayı bırakın; onun parasını siz alın. Bu arada da verebildiğiniz şeyleri verin.

- Birisiyle evlenmek mi istiyorsunuz? Düzgün vaatlerde bulunmayın; onu kendinize aşık edin. Aşkını kontrol edebilen çok az insan bulunur. Zafer sizindir.

- Bir ürün veya hizmet mi satıyorsunuz, müşteriyle kanka olun; Özellikle hemşehrilik vs gibi bağları kullanın. Kişinin kendisini kahraman gibi hissetmesini sağlayın. Bu arada ürün ve hizmetlerinizi de anlatırsınız. Gerçek bir ticaret yapmamnın acısını, para sayarken unutursunuz. Ennihayetinde hırsızlık yapmadınız!

- Bir ürün veya hizmet satarken, mucizevi çözümler üretin: mesela “poponuzu sandalyeden kaldırmadan, kilo vereceksiniz”, “5 ayda İngilizceyi kuş gibi öteceksiniz!” veya “Bu parfümü kullanırsanız, herkes sizinle yemeğe çıkmak isteyecek” gibi cümleler kurun. İlerde vicdan azabınızı gidermek için, alkol, sigara veya farklı deformasyonlar size yardımcı olurlar! :)

- Hakkınızı vermeye yanaşmayan patronlara veya işverenleri övün. Yanlarından ayrılmayın. İşinizi zorluklarla yaptığınızı belli edin. Yaptığınız bir işten keyif aldığınızı belli etmeyin. Rol yapmak için için sizi üzse de, maaş + sigorta hayatınız kolaylaştırır.

- Özelliklere kadınlara karşı romantik davranın. Erkeklerin dünyasında yer aldıklarına bakmayın; kadınlar romantizmden çok etkilenirler. Onları çok dinleyin ve anlamassanız da kafa sallayın. Bu arada muhatabınız olan kadın size bağlanabilir ve siz sürekli olarak rol yapmak zorunda kalabilirsiniz. E herşeyin bir neticesi var!

- Gençlere kitap okumalarını istiyorsanız, onlara kitap okurlarsa, karşı cinsi daha kolay etkileyeceklerini veya facebook’ta güzel mesajlar yazabileceklerini söyleyin. O zaman kitap okurlar. Kitap okumaya başladıklarında manüple edildiklerini anlarlar. Umurım: "Adamın veya kadının başka çaresi yokmuş! Ne yapsın?" derler.

- Karşı cinsten birisinin size yardım edeceği işler varsa ve siz ona karşı ciddî bir şeyler hissetmiyorsanız, onun size ilgi duymasını sağlayın ve bunun için ona kontrollü bir şekilde umut verin. Bu umut, o size zaman ayırıp-işlerinizi halledene kadar canlı kalsın. Onun yüreğine ok gibi saplansa da, laf arasında "Ne iyi arkadaşsın!" vs gibi şeyler söyleyin. Bu "güzel" arkadaşlığı bozma endişesi, onun kontrol dışı ataklar yapmasın engeller. Onun içinde olup-biten şeylerden size ne? Bu arada onun size karşı olan ilgisini ve yürek çarpıntılarını göz ardı ederken, aynı şeyin sizin başınıza gelmemesi için dua edin!

- Erkeklerin arabalarını övün. Onlarla aynı takımı tutun ve Kurtlar Vadisi’nde neler olup-bittiğinden haberiniz olsun. Sakın ha kitap okumaya teşvik etmeyin. Sıkıcı bir insan olduğunuzu düşünürler. Eğlenceli bir insan olun. Bu şekilde gelen fırsatlar içsel yalnızlığınızı gidermek konusunda yardımcı olurlar.

- İnsanlara potansiyellerinin ne denli büyük olabileceğini anlatmayın. Potansiyelinin farkında olmak, sorumluluk almak demektir. Sizce bundan kaç kişi hoşlanır? O kişiden ne alacaksınız, alın ve gidin. Bırakın kendi potansiyelini kendisi keşfetsin, siz bu enerjiyi sevdiklerinize harcayın. Vicdan azabı çekmeyin! Sizin çevrenizde zaten ilgilenmeniz gereken bir sürü öğrenciniz, akrabanız veya arkadaşınız vardır!

- İlişkilerde muhatabınız erkekse, hüzünlü kadın modu çok işe yarar. Onda sizi yalnız ve çaresiz bırakma endişesi uyandırmak, bir erkeği kontrol etmenin iyi bir yoludur. Bu endişe onun kendisini sizin hayatınızda önemli hissetmesini sağlar. Kendisini eşsiz sanır, halbuki ve büyük ihtimalle öyle değildir! Fakat onun bu durumu bilmemesi gerekir! Ancak babanız, sizin hayatınızda başka birisinin de başka bir şekilde kahramanınız olmasını hazmedebilir ve tek arzusu vardır: O şart da, bu insanın doğru kişi olmasıdır.

- İlişkilerde muhatabınız bayansa, alternatifleriniz olduğunu tesadüfen hissettirmek, çok işe yarar. Yalnız, bayanlara açık bir şekilde nispet yapmak, aslanın gözlerine bakmak kadar tehlikelidir. Aslan, bunu meydan okuma olarak algılar ve sizi incitir! Kadınlara da, aynı şekilde onları kıskandırmaya çalışarak meydan okumak, acı ve maksadı aşan bir şekilde intikam almalarına sebep olabilir. Sizin alternatifleriniz olduğunu kazara öğrensinler; farkı göreceksiniz!

- Bir iş toplantısına kiralık da olsa, pahalı bir arabayla gidin. İkinci gidişinizde isterseniz minibüsle gidin. Zaten ilk imaj akıllarda kalacaktır ve bu da size yeter! İnsanları kandırmış olmak düşüncesinin getirdiği sıkıntıyı, onların size başka bir yol bırakmadıkları gerçeğiyle teselli edin!

- İlişkilerde babası veya ağabeyi değilseniz, kadınlara akıllı olduklarını söylemeyin: sizin ukela olduğunuzu düşünürler; ama güzel olduklarını söyleyin. Güzel olmasalar da, bunu duymak hoşlarına gider. Ama kapılmış bir şekilde ve sıklıkla söylemeyin. Kapılmışsanız da, belli etmeyin.

Bu örnekleri daha da artırabiliriz.

Peki ben bu yöntemleri kullanıyor muyum? Elbette ki hayır! Sebeplerini açıklyayayım:

Birincisi, bunlar kısa vadeli çözümler ve zaferler getirirler. Ama uzun vadede birer felakettirler.

İkincisi, bunlar vur-kaç taktikleridir; bense hiç kimseyi vurup-kaçmadım. Kazara vurdumsa da, onlar iyileşinceye, beni affedinceye veya beni hayatalrından çıkarmaya karar verinceye kadar, yanlarından ayrılmadım.

Üçüncüsü: Bunlar tek yanlı bir neşe veya haz getirirler. Yani iki tarafı ve uzun vadeli bir şekilde mutlu etmezler.

Dördüncüsü: Ben başkalarını manipüle edersem, başkalarının da benim sevdiklerimi manipüle edip-kandırabilme hakları olduğunu peşinen kabul etmiş olurum.

Beşincisi: Bu türden ve manipülasyonlara açık kişilerin yol arkadaşlığına güven olmaz. Karşılarına daha usta bir manipülasyoncu çıkarsa, sizi terkederler. Manipüle ettiğiniz kişiler, iyi niyetle; iyi işler için bile manipüle ettiğiniz ve sevdiğiniz kişilerse, onları art niyetli manipülasyonculara kaptırma riski doğar. Çünkü maniple ettiğiniz birisinde, başkalarının da kullanabileceği bir kanal açmış olursunuz. Böyle birisi, bir şeyleri aklını kullanmadan ve sadece duygusal sebeplerle düşünmeden kabul etmeye hazır birisidir. Siz bu kanalı bugün iyi niyetle kullanıyor olsanız da, yarın başka birisi bu kanalı kötü niyetle kullanabilir.

Yoksa ben bu yöntemleri kullanmaz mıyım? Benim o kadar aklım yok mu?

kendime bir yeryüzü cehennemi inşa etmeye ne gerek var?

:)
-----------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

2 yorum:

  1. Savaş bey aslında son derece haklısınız ancak bu ülke insanı kan, ızdırap, ayrılık, intihar, gözyaşı, eziyet gibi trajik sözlerden oluşan şarkıların iki tıs-çak bir org ile yapılan göbek havası versiyonlarıyla hem de düğünlerde şakır şakır göbek atıyor. Hadi burada bir maazeretleri olabilir lisan bilmemek... ama o şarkı sözlerindeki ızdıraba rağmen göbek atmak....
    Selamlar.
    A Levent Bekdik

    YanıtlaSil
  2. Levent Bey,

    sizin yorumunuz için de teşekkür ederim.Şarkı konusu ilginç. Bir düğüne gitmiştim; daha düğün başlamamıştı ve düğün salonunda fonda Fransızca bir şarkı çalıyordu. Şarkının sözlerini bilseler, düğünde o şarkıyı çalmazlardı!

    YanıtlaSil