13 Şubat 2012 Pazartesi

Hayattaki Duruşunuzun Kaynağı Nedir? Karar mı yoksa İhmal mi? İnat mı Yoksa Sebat mı?





Kitaplar ve okuma sebepleri
Vaktiyle üniversitede çalışırken, derslerden birisinde, öğrencilere hangi kitapları okuduklarını ve okumakta oldukları kitabı neden okuduklarını soruyordum. Bir öğrencim Kuran-ı Kerim okumayı çok sevdiğini söyledi; ben de ona herkese sorduğum gibi Kuran-ı Kerim’i okumayı neden sevdiğini sordum. Bunun üzerine sınıftaki diğer öğrenciler gülüşmeye başladılar, çünkü onlara göre cevabı belli olan bir soru sormuştum. Soruma muhatap olan öğrencim gayet sakin bir şekilde: “Çünkü tarihî kıssaları seviyorum ve Kuran-ı Kerim’de de tarihî kıssalar var!” dedi. Bu sefer sınıftaki diğer öğrenciler sessizliğe gömüldüler. Çünkü onların beklediklerinden daha farklı bir cevap gelmişti. Soruma muhatap olan öğrencinin Kuran-ı Kerim okumasının tek sebebi elbette bu değildi. Belki arkadaşlarını şaşırtmak istedi belki de kendisi için önemli ve ilginç olan bir sebebi vurgulamak istedi; bilemiyorum.

Bir şeyi neden yaparız veya yapmayız?
Öğrencilerim, arkadaşlarım veya çocuklarım yaptıkları veya yapmadıkları bir şeyden söz ettiklerinde, zaman ve zemin uygunsa, o şeyi yapmalarının veya yapmamalarının sebeplerini sorarım. Mesela birisi sigara kullanmadığını söylediği zaman, hiç kimse bunun sebebini sormaz. Ama ben sorarım. Çünkü muhatabımın yapmadığı şeyi neden yapmadığının farkında olmasını arzu ederim. Ayrıca ve daha da önemlisi konuyla ilgili olarak çok önemsediği ve kişisel bir sebebi olup-olmadığını anlamak isterim. Yine bir öğrencim kitap okumayı sevdiğini söylerse, ona sebeplerini sorarım; “Bunu da soracak ne var? Kitap okumanın ne kadar iyi olduğunu herkes biliyor!” demem.
Çünkü her zaman ilginç, farklı veya oldukça kişisel bir cevap gelebilir. Cevaplar konusunda Tahminlerim olur; ama en iyisi sormaktır. Onlara sorular sormamın diğer bir sebebi de, onlarda konuyla ilgili olarak bir farkındalık olmasını isteyişimdir. Çünkü bir kişinin, bir şeyi neden yaptığı veya neden yapmadığı konusunda net bir sebebi yoksa, o şeyi “sadece” yapıyor veya yapmıyor olması, yalnızca temelsiz bir alışkanlık veya belki de bir “inat” hâli olabilir. Ama konuyla ilgili sebepleri varsa, bir şeyi yapıyor veya yapmıyor olmamak, bir karar ve bir sebat durumu inşa eder.

Genel ve kişisel sebepler

Konuyla ilgili olarak kişisel bir sebep olması da o konudan keyif alınmasını ve kişinin kendi kararına karşı duygusal anlamda ilintili olması anlamına gelir. Mesela “fast food” yemeyen birisine neden “fast food” yemediğini sorarım. Sözgelimi o bana “fast food sağlığa zararlı” derse, daha kişisel olan başka bir sebep daha bulmasını söylerim ve sözgelimi: “Bende kilo yapıyor ve ben fazla kiloyu sevmem” gibi bir cevap alırım. Eğer: “Bende kilo yapıyor ve ben fazla kiloyu sevmem” gibi bir cevabı önce verirse, onun daha genel sebep bulmaya da teşvik ederim. Çünkü kişisel sebeplerin de yeterli olmadığı durumlar vardır. Sözgelimi sigarayı “masraflı” olduğu için bırakan birisi, gelir durumu düzeldiğinde veya kendisi daha varlıklı bir hâle geldiğinde sigara içmeye yeniden başlayabilir. Ama sigaraya verilen paranın “israf” olduğuna inanan ve daha genel bir sebebi olan kişi, zengin olsa da sigara içmez veya gönül rahatlığıyla içemez.

Yüksek Adanmışlık Düzeyi

Dolayısıyla sözgelimi alkol almıyorsunuz ve “haram olduğu için almıyorum” diyorsunuz; fakat yine de kişisel bir sebep daha bulmanızda yarar var. Mesela: “Alkol kötü kokmama sebep oluyor” derseniz, bu konuda çift dikiş atmış olursunuz. İslamî bir paradigmaya sahip olan okurlarım (“dindar okurlarım” demiyorum, çünkü İslamiyet olmasa bile, herkes bir sistemin dindarıdır): “Mühim olan Allah rızası için yapmak veya yapmamak; haramsa bitmiştir!” diyebilirler. Fakat bu bahsedilen düzey çok yüksek bir adanmışlık düzeyidir ve böyle bir düzeyde bir adanmışlığa sahip olana kadar, her şeyle kişisel bir bağ kurmanız gerekir. Bunun başka ve önemli olan diğer bir yararı da, bir konudan alabileceğiniz ve hakkınız olan bir keyfi de almalısınız. Bize “çile kültürü” yanlış bir şekilde öğretilmiştir. Bazı hayatî konularda ve görevlerde herhangi bir keyif veya ücret beklemezsiniz. Ama bir süreçten keyif almak mümkün ve de masum bir haksa, neden ondan keyif almayalım? Sizin kendi masum haklarınızdan vazgeçip, kendinize sıkıntı vermenize gerek yok. Zaten hayatta bir şeyleri inşa etmek için çalışırken, sıkıntılı anlar da sizi ziyaret edecektir.

Sağlam Sebepleri olan kişiler sıkı dururlar!

Çevrenizdeki kişilere rehberlik ederken, onların genel sebepler yanında kendilerine has sebepler de bulmalarına yardımcı olmanızı öneririm. Daha önce de belirttiğim gibi, hayatta hiçbir beklentiyi veya keyfi düşünmeden ve bütün varlığınızı ortaya koymanız gereken anlar vardır. Tarihimiz bu tavrın örnekleriyle doludur. Bununla birlikte, sözgelimi bir öğrencinin sadece küresel-global dengeler gerektirdiği için İngilizce öğrenmesi yerine, İngilizceyi şahsen hoşuna giden bir etkinliğe de vesile kılması çok büyük yararlar sağlamaktadır. Sözgelimi İngilizce yemek tarifleri okuyabilmeyi de İngilizce öğrenme sebepleri arasında tanımlaması çok daha verimli olmaktadır.

Sebepleriniz, her zorlu işteki kaldıraçlarınızdır: İki tür kaldıracı da kullanın; Bir konuda hem genel hem de kişisel sebebiniz veya sebepleriniz olsun derim.

-----------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder