17 Kasım 2009 Salı

Şiir: Yağmur-Said Savaş


Şairler (Sanatçılar) Mukkallit-taklitçi olabilirler
Radyoda şiirler okurdum ve beni şiir okurken duymuş olan bir dinleyicimle konuşurken bana: "Gizli ve hiç kimseye anlatamadığınız bir derdiniz mi var?" diye sordu. Ben de: "Herhangi bir insan kadar. Neden sordunuz?" dedim. O da: "Sanki uzaklarda birisine hasret duyuyor gibi şiir okuyorsunuz" dedi. Ben de o anlamda hasret çekmediğimi, ama o duyguyu tanıdığım için geri çağırabildiğimi ve o ruh hâline bürünebildiğimi söyledim.
Yukarda yer alan "Yağmur" adlı şiiri dinleyenlerin de aklına aynı şeyler gelebilir. Ama şairler veya genel olarak sanatçılar, aslında o anda yaşamadıkları bir ruh hâlini geri çağırabilirler veya hissediyor gibi olabilirler. Gerçi Attila İlhan gibi bazı şairler, hissederken yazmışlardır. Merhum şairin bir kadın için yazmış olduğu bir şiiri okuyan bir bayan, Attila İlhan'dan kendisi için de böyle bir şiir yazmasını istemiş. Şair şöyle cevap vermiş: "Ben o şiiri acıdan ağlarken ve bağıra bağıra yazdım. Bu türden bir şiiri durduk yerde nasıl yazayım?"
Ama genel olarak sanatçılar-şairler, o anda gerçekten içinde olmadıklaır bir ruh hâline bürünebiliyorlar. Hatta hiç yaşamamış oldukları bir ruh hâline bürünmeleri de mümkün olabiliyor. Mesela Sesli Kitaplar Yayınevinin kitaplarını seslendiren Tuna Egemen Hanım bir kitapta Difembahya Çiçeğinin anılarını seslendiriyordu. Düşünün bir insan bir çiçeğin (varsa) ruh hâlini nasıl taklit edebilir? Gerçi Orada bir şahıslandırma-intak sanatı vardı. Yani romandaki çiçek de insan gibi bir karakterdi. Ama yine de bir çiçek gibi düşünmek-hissetmek zor olsa gerek. Bununla birlikte Tuna Egemen (bence) bu seslendirmede çok başarılıdır.

Aslında o anda içinde olmadığınız bir ruh hâlini nasıl bürünürsünüz? O ruh hâlini veya benzerini geçmişte geçmişte yaşadıysanız, onu hatırlarsınız. Hiç yaşamadığınız bir ruh hâliyse, mesela yokluksa, sizdeki varlığın tersini yani sahip olduğunuz şeyin yokluğunu ve sonuçlarını hayal edersiniz veya bu hâli yaşayan birisinden etkilenirsiniz. Mesela annesini kendi doğumunda kaybetmiş olan bir öğrencim vardı ve onun ağzından bir şiir yazmıştım. Hâlbuki annem beni doğururken vefat etmemişti ve annemle uzun yıllar geçirme bahtiyarlığını da yaşamıştım. Ama şiiri yazarken, yaşamış olduğum bütün bu güzel şeylerin yokluğunu hayal etmiştim ve hissetmeye çalışmıştım.

Peki o anda yaşadıklarımla veya hissettiklerimle ilgili şiirler yazmıyor muyum? Elbette yazıyorum. Bunun olmaması mümkün mü?

-----------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder