Malî konulardaki yazılarımda iki aşırı uçtaki insanları makul bir noktada buluşturmaya çalışırım. Bence bu aşırı uçlardan birisi: “Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık!” şeklinde ifade edilen ve aslında iyi niyetli olmaktan yola çıkıp bir bakıma “saf” olmaya doğru giden bir düşünce tarzıdır. Diğer aşırı uç ise: “Para her şeyi satın alır!” şeklinde ifade edilebilecek olan; paranın her şeyi halledebileceğini iddia eden ve bence “saçma” olan bir yaklaşımdır.
Birinci gruptaki insanları yokluk, ikinci gruptaki kişileri “varlık” mutsuz etmiştir. Birinci gruptakiler, iyi insanlar oldukları hâlde neden bilinçleri ve iyi niyetleri kadar yüksek bir itibara sahip olmadığını düşünürler; ikinci gruptakiler ise, paraları olduğu hâlde neden mutlu olamadıkları konusuna sürekli olarak kafa yorarlar.
Şunu bilmek çok önemlidir: İyi ve etkin kişilerin bizzat zengin olmaları gerekmez. Nahif insanların anlamakta zorlandıkları şey şudur: Etkin ve iyi kişiler, mutevazı ve çok kanaatkâr bir hayat sürüyor olabilirler, ama hükmettikleri ve üzerlerinde oy haklarının bulunduğu malî bir güç söz konusudur. Yani belli bir miktarda veya yüksek düzeyde malî kaynakların toplum içindeki hareketlerinde söz sahibidirler ve bu hareketi yönlendirebilirler. Mesela Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Gandi'yi ele alalım: Bu kişi en fakir köylülerin giydiği, kendisinin diktiği elbiseleri giyiniyordu ve yine köylülerin yedikleri şeylerle besleniyordu, ama bağımsızlık hareketi sırasında ve sonrasında büyük bir maddî varlığı yönetmiş olduğunu hepimiz tahmin edebiliyoruz.
Toplum içinde ne denli itibarlı olduğunuzu ölçmek için, sahip olduğunuz veya yönlendirebildiğiniz paranın miktarına da bir göz atın derim. Çünkü para güçtür; parayla dostlarınıza hediyeler alabilir, öğrencilere burs verebilir, ihtiyaç sahiplerine yardım edebilir veya ailenizin birçok güzel konuda seçeneklerini artırabilirsiniz. Veya yönlendirebildiğiniz bir para akışı veya malî kaynak vasıtasıyla, sosyal konularda olumlu gelişmelere sebep olabilirsiniz. Eğer geçinmeniz için gerekenin üzerinde imkânlar sağlayan malî kaynaklara sahip değilseniz veya (kendiniz için değil) gerektiği zaman ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaları konusunda çevrenizdeki kişileri ikna edemiyorsanız, yeterince güçlü ve etkin olmayan birisi olduğunuz söylenebilir.
Etkinliğiniz, sizin arkadaş listenizin kabarıklığıyla ilgili bir şey değildir; Etkinlik dereceniz, kişisel veya toplumsal konularda malî kaynaklar veya söz konusu bir maliyeti azaltan destekler bulabilmeniz ve bu konuda sonuçlar getiren faaliyetlerinizle doğru orantılı bir şeydir.
Birinci gruptaki insanları yokluk, ikinci gruptaki kişileri “varlık” mutsuz etmiştir. Birinci gruptakiler, iyi insanlar oldukları hâlde neden bilinçleri ve iyi niyetleri kadar yüksek bir itibara sahip olmadığını düşünürler; ikinci gruptakiler ise, paraları olduğu hâlde neden mutlu olamadıkları konusuna sürekli olarak kafa yorarlar.
Şunu bilmek çok önemlidir: İyi ve etkin kişilerin bizzat zengin olmaları gerekmez. Nahif insanların anlamakta zorlandıkları şey şudur: Etkin ve iyi kişiler, mutevazı ve çok kanaatkâr bir hayat sürüyor olabilirler, ama hükmettikleri ve üzerlerinde oy haklarının bulunduğu malî bir güç söz konusudur. Yani belli bir miktarda veya yüksek düzeyde malî kaynakların toplum içindeki hareketlerinde söz sahibidirler ve bu hareketi yönlendirebilirler. Mesela Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Gandi'yi ele alalım: Bu kişi en fakir köylülerin giydiği, kendisinin diktiği elbiseleri giyiniyordu ve yine köylülerin yedikleri şeylerle besleniyordu, ama bağımsızlık hareketi sırasında ve sonrasında büyük bir maddî varlığı yönetmiş olduğunu hepimiz tahmin edebiliyoruz.
Toplum içinde ne denli itibarlı olduğunuzu ölçmek için, sahip olduğunuz veya yönlendirebildiğiniz paranın miktarına da bir göz atın derim. Çünkü para güçtür; parayla dostlarınıza hediyeler alabilir, öğrencilere burs verebilir, ihtiyaç sahiplerine yardım edebilir veya ailenizin birçok güzel konuda seçeneklerini artırabilirsiniz. Veya yönlendirebildiğiniz bir para akışı veya malî kaynak vasıtasıyla, sosyal konularda olumlu gelişmelere sebep olabilirsiniz. Eğer geçinmeniz için gerekenin üzerinde imkânlar sağlayan malî kaynaklara sahip değilseniz veya (kendiniz için değil) gerektiği zaman ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaları konusunda çevrenizdeki kişileri ikna edemiyorsanız, yeterince güçlü ve etkin olmayan birisi olduğunuz söylenebilir.
Etkinliğiniz, sizin arkadaş listenizin kabarıklığıyla ilgili bir şey değildir; Etkinlik dereceniz, kişisel veya toplumsal konularda malî kaynaklar veya söz konusu bir maliyeti azaltan destekler bulabilmeniz ve bu konuda sonuçlar getiren faaliyetlerinizle doğru orantılı bir şeydir.
Özellikle modernizme ani geçişler yapan toplumlarda (bir de geleneğin bütünüyle yok sayılması hatasına düşülmüşsse) parayla ve onun gücüyle yeniden tanışmak sancılı bir dönemdir. Bu konuda en çok sıkıntı çeken kişilerse, paranın gücüyle gerektiği gibi yüzleşmekten kaçınan iyi ve dürüst insanlardır. Burada yapılması gereken şey, paranın da bir "değer" olduğunu kabul edip, "ehl-i dünyaya" dönüşmeden ve doğru-düzgün bir şekilde dünyevîleşmektir. Sürekli yokluğu yönetmek yerine, varlığı yönetebilmek ve "zengin" olma hâlinden daha üst bir düzey olan "varlıklı" olma hâline geçebilmek için, hem malî hem de manevî anlamda kendimizi eğitmemiz gerekiyor. Evet zenginliğin afetleri ve zor yanları vardır, ama ben kendi adıma yoksulluğu daha tehlikeli buluyorum. Çünkü zenginlik insanın şımarmasına yol açabilirken, yoksulluk insanın hayata ve kadere karşı kırılmasına sebep olabiliyor. Bense ikincisini daha tehlikeli bir sonuç olarak görüyorum.
Bu anlamda iyi ve dürüst insanların güçlü olmaları, malî anlamda da güçlü olmalarını gerektiriyor. Bu da, kendi malî gücünüz yüksek olmasa bile, malî anlamdaki etki ve nüfuzunuzu da içine alır. Dolayısıyla arkadaş çevrenizde ne denli sağlam ve etkin olduğunuzu anlamak için, onlara sizinle yapabilecekleri ortak çalışma teklifleri veya başkalarına, sözgelimi öğrencilere ve diğer ihtiyaç sahiplerine destek talep etme gibi tekliflerle gidin.
Kendi etkinlik derecenizi görmenizi sağlayacak olan bu girişimin olası sonuçlarıyla yüzleşmek size zor gelebilir. Ama bundan kaçınmayın derim; belki de bunu yapmak için geç bile kaldınız!
Kendi etkinlik derecenizi görmenizi sağlayacak olan bu girişimin olası sonuçlarıyla yüzleşmek size zor gelebilir. Ama bundan kaçınmayın derim; belki de bunu yapmak için geç bile kaldınız!
-----------------------
savassenel@gmail.com, savassenel@yahoo.com
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR