20 Eylül 2013 Cuma

BUGÜN


Bugün, bir yaşlıya yardım etmek, bir çocuğun gönlünü almak, öfkeli bir insanı yatıştırmak, birisini on dakika dinlemek, ailenizden birisiyle zaman geçirmek, hapşıran birisine "çok yaşayın" demek, yolda ağır bir şey taşıyan birisine veya istop etmiş bir arabayı itmek için sahibine yardım etmek, ailenizdeki-çevrenizdeki bir bayana iltifat etmek, bir turiste adres tarif etmek, ona çay kahve ikram etmek, otobüste ağlayan bir çocuğu teselli etmek, birisine yer vermek, kapıcınıza hediye vermek, çöplerimizi toplayanlara, çöpten kâğıt toplayan birisine hayırlı işler dilemek gibi, küçüklü-büyüklü ne yapabilirseniz yapma zamanıdır. Bu dünyaya yayılmış olan gerginliği azaltmaya katkıda bulunmak için, bir kişiyi bile bir an tebessüm ettirmek büyük hizmettir. Hiç bir şeyi küçük görmeyin. Bu tür şeylere hepimizin çok ihtiyacı var.
 -------
Bu yazıya eşlik eden melodiler: "Yalancı Bahar" Aşkın Nur Yengi, "Beni Bul Anne" Selda Bağcan
----------------------
-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

5 Eylül 2013 Perşembe

Öğrenmeye kapalı olmak, bütün dertlerin kaynağı!




Bilmediğim çok şey var. Uzman olduğumu düşündüğüm alanlarda da kendimi güncellemem gerekiyor. Yeni konularda da öğrenmeye açık olmaya çalışırım. Oğlumdan bilgisayar programları hakkında bilgi edinirim. Bilgi kaynağım olan kişi veya kişiler, öğretme zenaatını tam bilmeseler de, ben oturumu yönetirim ve bilgileri muhatabımdan tane tane anlayabileceğim şekilde alırım.

Bir gün bir bilgisayar modeli hakkında bilgi almak istemiştim ve muhatabım bana "cigabit", "intel inside" vs. gibi terimlerle bilgi veriyordu. Ben elektroniğe tamamen yabancı değilsem de, onca terimi birden çözümleyemedim ve dedim ki: "Meselâ bana söz konusu hafızanın kaç film alabileceğini söylerseniz, daha iyi anlarım." Bunun üzerine muhatabım Emine S. Beder'in gramla değil de, bardakla yemek tarifi vermesi gibi, bana daha anlaşılabilir bir şekilde bilgi vermeye başladı!

İşin garip kısmı ise, öğrenmeye kapalı insan sayısının sandığımdan daha fazla olması. Yoksa bunca kaynak içinde neden insanlar çok hayatî konularda bilgisiz kalsınlar ki? Bize verilmiş olan "erkekler otomatik olarak, finansal zekaya sahiptirler", "bir erkek otomatik olarak kadınları anlar" veya "bir kadın kendi duygularının farkındadır" gibi telkinlerin de bunda etkisi var. Dolayısıyla söz gelimi, biz erkekler, kadınları daha iyi anlamamızı sağlayabilecek olan bir kitabı okumaya gerek görmüyoruz. 

Bir gün bir 40'lı yaşlardaki bir danışanıma eşine okuması üzere tavsiye etmesi için bir kitap adı vermiştim. Bu bayan eşine bu kitabı önermiş ve o da kitabı incelemiş ve basit bulmuş. Hâlbuki kitabı iyi analiz etseydi, kitap zaten ona kişilik tipinin her şeyi karmaşık hâle getirme ve olayları yalın görememe gibi eğilimleri olduğunu anlatacaktı. Kitap, aslında o okuru uyarmak istediği mükemmelcilik hastalığının kurbanı olmuştu! Aslında kurban vaziyetine giren taraf, kitap değildi. Çünkü kitap çok okunan bir kitap. Esas mağdur olan taraf, başarılı kişilik analizleri yapan bir kitabı okumaya değer görmek için, o kitapta quantum fiziğini anlatan bir kitabın derinliğini arayan kişiydi! 

Şu veya bu sebepten dolayı öğrenmeye kapalıyız. 

Öğrenmeye kapalı olmaktaki en büyük engellerden birisi de, sanırım, söz gelimi, bir insanın iyi bir kariyeri olması. Bir alanda başarılı olmamız, bize başka alanlarda da "otomatik olarak başarılı olacağımız hissini verebilir. Örnek: İyi bir sunucu veya radyo programcısı oldukları için, kendilerini aynı zamanda iyi bir yazar da sanan ve yazmış oldukları şeylerin ne anlama geldiklerini bir hafta sonra kendileri de anlamayan insanlar! İşin garibi, kendi alanlarında öğrenmeye açık, ama başka alanlarda aynı açıklığı göstermeyen pek çok insan var. 

Türkiye'de sorun öğrenmeye kapalı olmaktır. Yoksa "internet" denen icat, eksiğinizi ve aradığınız şeyi biliyorsanız, size neredeyse sonsuz sayıda kaynak sağlıyor. 

Öğrenmeyi öğrenmeliyiz. İyi bir baba, eş, anne olmanın bütün gereklerini bilemeyebiliriz. Bu elbette insanı rahatsız eder, ama esas üzücü olan şey, öğrenmemekte ve bu eksikleri gidermemekte ısrar etmektir. 
-------


Bu yazıya eşlik eden melodiler: Spy Game; Beirut, War Zone
----------------------
-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

Gerçekten "Para Babası" olmak



Cep telefonumun hâlâ bilmediğim özellikleri var. Dokunmatik olduğu için konuşma sırasında kulağım ekrana dokununca, mod değiştiriyor ve meselâ konuşmayı beklemeye alıyor. Bir sürü özelliğini öğrenmek zorunda kaldım, çünkü söz gelimi bir gün bakıyorum, bana saatler boyu hiç kimse telefon etmiyor veya mesaj atmıyor. Meğerse bir yerine dokunmuşum ve telefon "uçak moduna" geçmiş. Yani bakınca açık görünüyor, ama aslında aramalara kapalı durumda. 

Lise son sınıf öğrencisiyken tanışmış olduğum bilgisayardan, daha sonra bir 10 yıl uzak kaldıktan sonra yeniden buluştum ve aşağı yukarı 20 yıldır bilgisayar ve bir o kadar zamandır da internet kullanıcısıyım. Öğrenmem ve başa çıkmam gereken teknik zorluklar sayısız. Bir keresinde "save" etme alışkanlığını daha tam edinemediğim için, büyük bir dokümanım silinip-gitmişti.  

Bu vermiş olduğum basit örnekler, sahip olunan şeyleri, anlama, kullanma ve yönetmekle ilgili. Yani hayatınıza dâhil olan her yeni mülkiyet, kendisini anlamanızı gerektiriyor. Güzellik, gençlik, ilişkiler vs. de buna dâhil. Dolayısıyla çok şeye sahip kişilere biraz da üzülürüm, çünkü çok şeye sahip olmak, çok ciddî bir mesai ister. Sahip olduğunuz mülkiyetleri iyi anlamanız, iyi kullanmanız ve iyi yönetmeniz gerekir. 

Aynı şekilde, para da öyle. Erkeklerin, biyolojik olarak baba olma özellikleri olsa da, gerçekten baba olmayı çocuk doğduktan sonra öğrendikleri söylenir. Doğan çocuğun biyolojik babası, sağlam bir aile yapısı içinde büyüdüyse zaten iyi örnekler görmüştür ve bir yandan da herkes, çocuğun babasına gerçekten baba olması için yardımcı olur. 

Para babalığı da öyledir. Para, herhangi bir şekilde insanı bulabilir. Yani aileden gelebilir, bir dalgaya tutunmuşsunuzdur ve dalga sizi yukarı çıkarıp, bir servete kavuşturabilir. Elinizde bulunan arsalar değer kazanmıştır vs. Yani bir alanda bilgili olmanız yeterli olabilir. 

Ama konu gerçekten para babası olmak ise, işte orda durun! Bu o kadar kolay değil. Çünkü ülkemizde bir kaç kuşaktan beri zengin olan insanların sayısı fazla değil. Dolayısıyla, "babalık yapıyorum" diye çocuklarını tokatlayan erkekler gördüğümüz gibi, "para babası" olmayı henüz öğrenemediği için, paradan ve sahip olduğu mülkiyetlerden sürekli tokat yiyen erkekler görüyoruz. 

Para sahiplerini, gerçekten para babası hâline getirmek mümkün. Bu nasıl olabilir? Bu derin mevzu. Bunu başaran mekanizmalar var. Bunları bir başka zaman konuşuruz!
-------


Bu yazıya eşlik eden melodiler: Dire Strait "Ride Across the River"
----------------------
-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

3 Eylül 2013 Salı

Hediye ettiğim bazı kitapların akıbetleri



Bu akşam üzere eve dönerken, apartmanımızın önünde kağıt toplayan genç bir adam gördüm. Bizdeki gazetelerin onun işine yarayıp-yaramayacağını sormak için ona "merhaba" dedim. Gazeteleri memnuniyetle alabileceğini söyledi ve gülümseyerek elindeki kitapları gösterdi ve: "Abi şunlara bakın yepyeni kitapları çöpe atmışlar. Ben de bunlardan ilgimi çekenleri çantama ayırıyorum, akşamları okuyorum" dedi. Kitapları elime alıp merakla baktığım zaman, bunlardan ikisinin benim tercüme etmiş olduğum kitaplardan olduğunu gördüm! Bana ufak bir iyiliği dokunmuş olan ve kendisi de tercüme ile meşgul olan bir mahalleliye hediye ettiğim kitaplarım çöp kutusunu boylamışlardı! Kitapları delikanlıya geri verdim ve: "Güzel kitaplardır" dedim. 

Aynı şeyi üniversitede okutmanlık yaparken de yaşamıştım. İngilizce soru bankası kitabım çıkınca, diğer hoca arkadaşlarıma hediye etmiştim. Sonrasında bir kaç kitabı öyle yerlerde sürünürken görmüştüm! Hatta bir hocamız aynen yazdığım şekilde "Bana da para versinler, ben de yazarım! Ne var bunda?" demişti! Bir insanın 4500 adet İngilizce soru yazabilmesi için gerekli tek alt yapının para almak şeklinde özetlenmesi, devamında tepki vereceğim nitelikte bir yorum olmadığı için, ona bakıp-gülümsemekle yetinmiştim!

Sonraları, kendisine İngilizce dersleri vermiş olduğum bir avukat hanımdan ben de şu dersi aldım: Bir yazarın kitabını kitapçıdan alacaksınız ve kendisine nezaketle sunup, imzalamasını isteyeceksiniz. Ondan beridir, bir yazardan onun kendi kitabını kediye olarak almanın kıymetini bilen dostlarım dışında, hiç kimseye kendi kitabımı hediye etmiyorum veya herhangi bir kitabımı "bu benim kitabım" deyip kitabımı göstermiyorum!
-------


Bu yazıya eşlik eden melodiler: Aşkın Nur Yengi Şarkılar
----------------------
-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------